Azerbaycanlı yazar Eluca Atalı`nın "Tigranizm Hocalı'da" kitabı drama türünde yazılmış olup, 5 perde 9 şekilden oluşmaktadır. Eserde Ermenilerin özellikleri, onun tarih süresince komşuları Türklere karşı yaptıkları ihanet ve acımasızlık tarihi gerçekler temelinde edebiyat aracılığıyla verilmektedir.

Kitabın ilk perdesi olan "Tigran sürüldü, Tigranizm sürülüyor"da genel olarak, MS 50-60`lı yıllarda Ermenilerin Roma ve Parfiya devletinde yaptıkları ihanet ve acımasızlıklarının ilk tohumları anlatılmaktadır.

Barbar Andronik`in Çarlık Rusyası tarafından satın alınıp, düşünde denizden denize gemi yüzdürerek Türkiye, Nahçivan, Batı Azerbaycan, Güney Azerbaycan, Karabağ'da yaptığı akıl almaz vahşetler eserde sanatsal çözüm bularak, onun tüm bu gidişatında Tigranizm`in yaşadığı ve bu bir milletin ruhuna nasıl hakim kesildiği ispat edilmektedir.

Hadiseler XX yüzyılın 70'li yıllarında Karabağ'da Azerbaycan'a ait Alban yapıtlarının Ermeni Kilisesi Eçmiedzin tarafından nasıl çalınmasıyla sürüöp gidiyor. Temeli Tigran tarafından atılan "Büyük Ermenistan" hülyasının gerçekleşmesi için Karabağ'ın Ermeniler tarafından istilası amacıyla o zamanki SSCB KP`nın genel sekreteri Mihail Gorbaçov'un eşi Raisa`ya Ermeniler tarafından verilmiş rüşvet pırlanta alyans günyüzüne çıkıyor. Yapıtın önceki bölümlerinden "Büyük Ermenistan" adına kurulan "Ermeni can vergisi fonuna" her ay Ermeniler`in maaşlarından % 5 tutarında para aktarılması ve bu vergiyi ödemeyen Ermenilerin Azerbaycan'ın Sumgayıt şehrinde evlerinde katledilmesi belirtiliyor.

Hocalı soykırımıyla doruk noktasına kalkan olaylar, Hocalı olayları sırasında yaşanan binlerce vahşetten sadece birisi Hocalı`da outran Ferhat'ın ailesinde yaşananlar anlatılıyor. O da belli oluyor ki, bu ailenin trajedisini yaratan Ferhat'ın kendi çocukluk arkadaşı ve kirvesinin oğlu, Hankendi`nde outran Seyran Ohanyandır. Roma komutanı Tigran`ın ihanet ve acımasızlıklarıyla başlayan sahne aynı biçimde Hocalı'da da sürdürülüyor. Ermeni kimliği ve huyuysa Serj Sarkisyan'ın Hocalı faciasından sonra yabancı gazeteciler için düzenlediği basın toplantısında inceliğine kadar yansıtılıyor.

Eserin sonunda Hocalı'da vahşetler işlemiş Ermenilerin kendi ailelerinin bile trajedi yaşadığı, intiharın eşiğine kadar gelip çıktığı anlaşılmaktadır.