Astana’da “Türk yazı tarihi müzesi” - VİDEO - FOTO GALERİ
Halkıma söylemek istediğim her şey burada,
Bu yaşı bilinmez kayaya gömülmüştür
Ona bakmaya devam et ve yazılanları oku!
Kültegin
Dünyanın en eski dillerinden biri olan Türkçe bir kısım tarihçilere göre 2500 bir kısmına göre ise 5000 ile 8000 yıldan fazla bir geçmişine sahip. Tarih süreci içerisinde kesintisiz bir aktarım yoluyla var olmuş dilimiz, yazıya geçirilmiş ilk dünya dillerinden biri olma özelliğini de bünyesinde barındırmakta. İnsanoğlu tarih itibariyle göçer konar medeniyetini oluşturarak, “Bengü el (Ebedi yurt )” ideolojisini öne sürmüş ve günümüzde 26 kardeş dilde konuşan Türk halkları ise tarih boyunca 16 alfabe kullanmıştır. M.Ö. 1200 yılından itibaren ilk Göktürk bitig yazıtını oluşturmuşlardır. Bunu günümüze taşıyan yazıtlarda Runik harflerin kullanıldığı Orhun Bengu Taşları (Kültegin, Bilge Kagan ve Vezir Tonyukuk anıtları), Yenisey, Talas ve Altay yazıtları başta olmak üzere Moğolistan ve Çin’de bulunan taş yazıt örnekleridir.
Avrasya Milli Üniversitesi, Avrasya düşüncesini ön planda tutarak, Avrasya coğrafyasındaki kültürü tanıtmak amacıyla bu Üniversite, yazıt türleri ve yazı eserlerini tanıtmak amacıyla kurulmuş,müzenin yazı tarihi ile ilgili olan bölümü; Türk toplumlarının tarih sahnesinde var olduğu günden beri kullanmakta oldukları 26 farklı dil ve 16 farklı yazı sisteminin çeşitli arkeolojik kazılar sonucunda bulunan yazı tabletlerinin ve materyallerin replikalarından oluşmaktadır.
Türk Yazı Tarihi Müzesi L.N. Gümilev Avrasya Milli Üniversitesi bünyesinde 2003 yılında kurulmuş ve bir üniversite müzesi olma özelliği taşımaktadır. Müzenin temeli 2001 yılında Moğolistan’daki Kültigin kitabesinin bilimsel kopyasının yapılması ile başlamıştır. İki yıl aradan sonra Prof.Dr. Karcaubay Sartkocaoğlu’nun başkanlığında ilk defa Türk kökenli halkların tarihte kullandığı yazıtlardan oluşan ‘’Yazı Tarihi Müzesi’’ kurulmuştır. Müze iki alandan oluşmaktadır.
I.Kısım: Kültigin Atriumu.
Bu alanda Kültegin kitabesinin kopyası ve Orhun abidelerinin fotoğrafları bulunmaktadır. Atriumun son kısmında ise ‘’El tutka’’ olarak isimlendirilen yağlı boya tablosu göze çarpıyor. Tabloda Kazak halkının tarihteki bütün önderlerinin portreleri çizilmiş, ikinci tarafında da İskit Prensesi ‘’Tomiris’’in adını alan İskitler ve Farsiların savaşını yansıtan yağlı boya tablosu bulunmaktadır.
II. Kısm: Bu kısmında tarihte Türklerin kullandığı bütün yazıt örnekleri ve taş tablolar bulunuyor. En eskisi M.Ö. 4-5 yy. ait Esik kurganında bulunan İskitlerin yazıt örnekleri vardır. Dolayısıyla Gök Türk yazıt örnekleri, Brahmi yazıtı, Uygur yazıtı, Eski Çin yazıtı, Moğol yazıtı, Arab alfabeli yazıtlar sunulmuştur.
Müzenin önemli eserlerinin biri de Kutluk Kağan heykelinin başıdır. Heykel, 2002 yılı Moğolistan’da bulunmuş olup Kazakistan’a getirilerek müzeye koyulmuştur.
Müzenin sağ kısmında bir arkeoloji alanı mevcuttur. Mayhan Uul denilen yerde bulunan (dağ) Gök Türk Kağan mezar maketi ve buluntuların fotoğrafları yer almaktadır. Bunun yanısıra Enisey yazıtların estampaj kopyaları, Çin’de bulunan Türk tarihine ait önemli kitabelerin estampajları bulunmaktadır.
Müzede, ilk Gök Türk yazıtını deşifre eden V.Tomse’nin de ayrı bir köşesi bulunmakta burada Thomsenin’e ait büst, fotoğraf ve eserler yer alıyor. Sergide, Tonyukuk, Kutluk Kağan, Yoluk tegin, Bilge Kağan, Kületgin gibi Gök Türk liderlerinin yağlı boyalı tablo bulunuyor. 100’e yakın yazıtla ilgili görsel ve maddi eserler bulunuyor. Bu eserlerin haricinde, Kıpçak savaşçıların zırh ve silahlarının rekonstrüksiyonu, Göktürk yazıtları konusunda yayımlanan kitapların bulunduğu köşe, Arab alfabesiyle yeni Kazak alfabesin kurgulayan bilim adamı Ahmet Baytursunov köşesi, Kazak sultanları ve beyleri mühür örnekleri ile Karlukboy damgaları şeklinde farklı eserlerde mevcuttur.
Tüm bu eserler vitrin içinde, panolarda, stant üzerinde, maketlerle, modellerle (Mankenler ve Mumyalar) ve kopyalar şeklinde farklı sergileme teknikleri ile sergilenmektedir.
Ayrıca eserler kendi içinde kronolojik, malzemeye ve koleksiyon özelliğine göre sınıflandırılmışlardır.
2014 yılında Kazakistan’ın başkenti Astana’da “Türk Yazı Günü” ilk defa kutlanmış olup Kazakistan Cumhuriyeti Parlamentosu da 18 Mayıs gününü “Türk Yazı Günü” olarak ilan etmiştir. Bu tarihten itibaren her yıl kutlanılmaya devam edilmektedir.
Müze aynı zamanda Üniversite’nin bilimsel, eğitim, öğretim ve kültürel misyonunu üstlenmiş ve bu doğrultuda çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalar daha çok Türklerin Yazı Tarihi konusuda verilen konferanslar, etkinlikler ve geçici sergileri kapsamaktadır.
Kazakistan Devleti müze kurulduktan sonra tedavüldeki paralarından 1000 Tengen’nin üzerine Kültegin heykelinin resmini kullanmıştır. Türkiye’de ise 1982 yılında Kültegin anıtı posta pulu olarak basılmıştır.
Kazakistan’ı ziyaret eden birçok devlet başkanı ve yabancı protokol başta olmak üzere birçok bilim adamlarının, turistlerin ve seyyahların Astana şehrine geldiklerinde ilk ziyaret ettikleri yer Türk Yazı Tarihi Müzesi olmaktadır. Astana’yı ziyaret eden herkesin mutlak görmesi gereken bir müze olduğunu belirterek ziyaretçiler için L.N Gumilov Avrasya Milli Üniversitesi Ana Binası içersinde yer alan Müze’nin ziyaret saatleri: 09:00 – 17:00 Cumartesi 09:00 – 13:00 olup müze girişi ücretsizdir.
Muzeyi ziyaret eden her kes Türk Tarihi’ne ve Türkçe’ye dair farklı bir öğrenim ile oradan ayrılacaklar umuyorum…