"Hanım teyzenin ikiyaşlı kızı Natevan`ı çok ağlıyor diye taramalıyla vurdular"... - Hocalı tanığı anlatıyor
Olaylar sırasında yaralanmış 7 yaşındaki Yaver Eliyev acı anılarını şöyle paylaşmıştı: "Bizim evin ışıkları söndü. Ben uyuyamıyordum. Soykırım başladığında biz komşunun sığınağına kaçtık. Az sonra ormana doğru kaçmaya başladık. Bizi yolda Ermeniler tuttular. “Fin evleri”nin yanında... Sonra başladılar öldürmeğe... otomatik silahlarla... Herkes yere yattı, annem beni de çekip yere yatırdı. Askerler sağ olanların ayağa kalkması için bağırlıyorlardı. Ayağa kalkanları sırayla dizdiler, yaralı adamları bir tarafa, yarası olmayanları ise başka bir tarafa götürdüler... Beni sonar vurdular... Bizi Hankendi`ye götürdüler... Hanım teyzenin kızı Natevan`ı taramalıyla vurdular... O, çok ağlıyordu. Natevan daha iki yaşındaydı. Melahet`i, Meleğ`i de vurdular... "
Konuştukça gözleri bulut bulut dolan Yaver`in annesi - iki kez evi dağılmış, babasını ve annesini, akrabalarını kaybetmiş Nesibe Rahim kızı Aliyeva oğlunun söylediklerine şunları ekliyor: "Ermenistan'dan kovulduk, Azerbaycan`a geldik. Burada da Ermeniler bize izin vermediler... 25 Şubat`ı 26`na bağlayan gece baktık her yerden ateş ediyorlar... Koştuk sığınaklara... Sabaha yakın sığınaktan çıktık. Kırka yakın komşu yolun kenarında bulunan fabrikanın bodrum katında saklanmıştık. Ermeni tanklarının füzesi oranı uyerlebir ettikten sonra biz ormana doğru kaçmaya başladık... Yolun kenarında gördük ki, iki bacağı kesilmiş bir erkek kanın içinde yerde yatıyor. Bu, Vugar Nacefovtu… Onu evlerin birine bıraktıktan sonra yine kaçtık... Köprünün yanında bir eski yapı vardı, orada 50 civarında asker gördük, onlar bizi Azerbaycan dilinde çağırıyorlardı, onlara doğru koştuk, ama baktık ki, bunlar Rus ve Ermeni askerleriymiş meğerse. Biz geri döndük, ancak onlar arkadan bize ateş ettiler. Biz yere yattık. Ermeniler bizi ayağa kaldırdılar. Bu arada bildik ki, kırk kişiden sadece on dört kişi sağ kalmış. Ayağa kalkan gibi altın dişlerimizi, yüzük ve küpelerimizi onlara vermemizi emrettiler. Öldürülenlerin üzerinde bulunanları zaten kendileri topluyorlardı."